35,2068$% 0.3
36,7672€% 0.92
44,3202£% 0.7
2.968,33%1,32
4.853,00%0,96
3423177฿%-0.1464
Genç TV’de programa katılan Tokatlıoğlu gündeme ilişkin soruları yanıtladıç
HP’den yapılan açıklamaya göre, Tokatlıoğlu, hükümetin insanların alım güçlerini artıracak, hayat pahalılığını önleyecek birçok adım atılmasının mümkün olduğunun altını çizerek, ülkede son dönemde yaşanan ekonomik kriz konusunda HP olarak ortaya koydukları önerileri de anlattı.
“İYİ YÖNETİM VE SOSYAL ADALET İÇİN YOLA ÇIKTIK”
Siyasette uzun zamandır kutuplaşma yaşandığını savunan Tokatlıoğlu, bir tarafın, “iki devlet eşit egemenlik sloganlarıyla devlete sahip çıkmayan, devleti itibarsızlaştıran ve toplumuna da yol göstermeyen, ışık tutmayan bir taraf” olduğunu söyledi.
Tokatlıoğlu, diğer tarafın da ülkede tonla sorun varken, “tek yol federasyon deyip, federasyondan ve kapsamlı çözümden önce ülkedeki sorunlara çözüm üretemeyen, kısır bir döngü içerisinde” olduğunu belirtti.
Halkın Partisi’nin tam da bu kutuplaşmadan dolayı doğduğuna işaret eden Tokatlıoğlu, ülkenin ihtiyacı olan reformları yapmak, iyi yönetim ve sosyal adalet için yola çıktıklarının altını çizdi.
23 Ocak’ta toplumun statükoya karşı gerekli cevabı vereceğine inancını dile getiren Tokatlıoğlu, umudunu kaybetmediğinin de altını çizdi.
“BAKANLAR MİLLETVEKİLLERİNDEN OLMAMASI GEREKİR”
Sadece gençlerin değil, tüm toplumun iyi yönetilmeyi istediğine işaret eden Tokatlıoğlu, devletin üç bacağı olan yasama yürütme ve yargıda sorunlar olduğunu söyledi.
Mecliste 50 milletvekili bulunduğunu ifade eden Tokatlıoğlu, “Milletvekilleri tribünlere oynuyor” diyerek, bunu 2018’den beri meclisteki bir parti olarak gördüklerini dile getirdi.
Tokatlıoğlu, daha fazla yasayı daha hızlı geçirmek için, merkezi mevzuat dairesinin, hukukçu ve teknik altyapısının geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
Tokatlıoğlu, milletvekillerinin komiteler içerisinde aktif rol alabilmesi, yasama süreçlerine odaklanabilmeleri için bakanların milletvekillerinden olmaması gerektiğini savundu.
Dışarıdan atanacak bakanların bir sonraki seçimde aday olmaması gerektiğini de belirterek, eğer bir sonraki seçimlerde aday olunursa siyasi kaygıyla icraat yapılacağını ifade etti.
“DİĞER SİYASİ PARTİLER SİYASİ İRADEYİ GÖSTERMEKTEN UZAK DURUYOR”
Yürütmede de sorunun reformların hayata geçilmemesi, yasamadaki eksiklik olduğunu ifade eden Tokatlıoğlu, 2018’de dörtlü hükmet döneminde, kamu reformu, belediyeler reformu ve yurttaşlık yasasının tasarılarını, değişikliklerini hazırladıklarını, hem dörtlü hem de UBP ile kurdukları ikili hükümet dönemde koalisyon ortaklarının bunu hayata geçirmelerini engellediğini savundu.
Kamu reformunu adım adım ve yavaş yavaş tamamlama kararı aldıklarını belirten Tokatlıoğlu, diğer siyasi partilerin bu siyasi iradeyi göstermekten uzak durduğunu söyledi.
“MÜŞAVİRLİKTEN SONRA SIRA DAİRE MÜDÜRLERİNDE”
HP’nin müşavirliği kaldırmasından sonra dört hükümet geçtiğini savunan Tokatlıoğlu, yüzün üzerinde müşavir oluşmasını, kamunun üzerinde yük ve baskı olmasını engellediklerini ifade ederek, bir sonraki seçimde hükümette olacakları inancıyla da diğer icraatlarının daire müdürlerinin siyasi atama olarak çıkarılmasını engellemek olacağını kaydetti.
Tokatlıoğlu, hak edişi sınav yoluyla müdürlerin belirlenmesi gerektiğine inandıklarını kaydetti.
“YARGI BAĞIMSIZLIĞINA ÖNEM VERİYORUZ”
Yargıda da yüksek adliye kurulunda yargıç sayısının yetersizliğine dikkat çeken Tokatlıoğlu, “yargı ve adaletin geç yerini bulması” sorununa da değindi.
Tokatlıoğlu, yargı bağımsızlığını savunarak, adalet bakanlığı gibi bir öneri konuşulduğunu ancak HP’nin yargı bağımsızlığı bağlamında, adalet bakanlığının kurulmasına karşı bir duruş sergilediğini ifade etti.
Yargı bağlamında arabuluculuk kurulunun hayata geçmesinin önemine işaret eden Tokatlıoğlu, sonucu belli olan davaların daha hızlı sonuçlanmasının yargıdaki yükün hafiflemesine yardımcı olacağını düşündüğünü söyledi.
“EKONOMİ İÇİN HÜKÜMETLERİN ATABİLECEĞİ BİRÇOK ADIM MÜMKÜN”
HP’nin önerileri ve programlarıyla ilgili sorulan soru üzerine, Tokatlıoğlu, 2018’de de bir ekonomik kriz yaşandığını, o dönemde de vergi indirimleri, gümrüklerde kur sabitlemesi yanında, insanların borçlarının yapılandırılması için Bankalar Birliğiyle hareket ettiklerini anlattı.
Tokatlıoğlu, asgari ücretle, hayat pahalılığının üzerinde bir düzenleme hayata geçirilerek, işverene 1500 TL katkı da sağlandığını ifade etti.
Tokatlıoğlu, hükümetin, Türk Lirasının döviz karşısında değer kaybetmesi durumunda, insanların alım güçlerini artıracak, hayat pahalılığını önleyecek birçok adım atılmasının mümkün olduğunun altını çizdi.
“HÜKÜMET TOPLUMA SAHİP ÇIKMIYOR, YAZIK OLUYOR”
“Hükümet topluma sahip çıkmıyor, yazık oluyor” diyen Tokatlıoğlu, Hayat Pahalılığının kısa vadede önlenmesi için temel gıda ürünleri, temizlik malzemeleri ve çocuk bezi gibi ürünlerin ithalatında fon ve vergileri sıfırlamak gerektiğini anlattı.
Tokatlıoğlu, “CİF bedel denilen çıplak maliyet fatura üzerine navlun ve taşımacılık ve sigorta gibi bedellerin eklenmemesi ve sadece fatura, çıplak maliyet üzerinden gümrükleme yapılması yoluyla, rafta ürünlerin çok daha ucuz fiyatlara olmasını sağlamamız gerekiyor” dedi.
Gümrükte daha önce yaptıkları gibi kur sabitlemesine gidilmesinin şart olduğunu da ifade eden Tokatlıoğlu, Fiyat İstikrar Fonunu’yla 2018’de yaptıkları gibi akaryakıt zammının önlenmesini sağlamak gerektiğini, bunların sonucunda da denetlemenin önemine işaret etti.
“KDV’NİN PEŞİN ALIMI İŞ İNSANININ ÜZERİNDE YÜK”
HP’nin maaşlar konusundaki önerilerine de değinen Tokatlıoğlu, memur maaşlarını iki ayda bir güncelleme, özel sektöre yönelik asgari ücreti sürekli tartışma konusu olmaktan çıkarıp, asgari ücreti kamuda en az alınan maaşla sabitlemeye gidilmesi gerektiğini söyledi.
Sadece asgari ücreti artırmanın işsizliği tetikleyeceğine de değinen Tokatlıoğlu, işverene de sosyal sigorta, ihtiyat sandığı prim desteği yapılmasının şart olduğunu ifade etti. Tokatlıoğlu, KDV’nin gümrüklerde peşin alımının iş insanının üzerinde yük oluşturduğuna dikkat çekti. Tokatlıoğlu, HP’nin gençler için konut ve barınma konusundaki önerilerine, sosyal konut konusunda yaptığı projelere ve altyapısı hazır devlet arazilerinin gençlere verileceğine de değindi.
“ÜLKENİN KANAYAN YARASI EŞDEĞER MAĞDURİYETİ”
Büyük bir mağduriyetin de eşdeğer puan mağdurlarının yaşadığına işaret eden Tokatlıoğlu, ülkenin kanayan yarası olarak değerlendirdiği eşdeğer mağduriyeti için önerilerinden söz etti. Devlete ait yüz bin dönümün üzerinde hazine malı bulunduğuna vurgu yapan Tokatlıoğlu, doğrudan koçan yoluyla olamasa da belki de göstermelik bir kira yoluyla uzun süreli kiralanması ve mağduriyetlerin bir nebzede olsa giderilmesini sağlamayı planladıklarının altını çizdi.
“İRADE SANDIĞA YANSIMAZSA DEVLETİN İDARESİ BAŞIBOŞ KALIR”
Ülkedeki gençler ve vatandaşlar olarak topluma borçları olduğunu düşündüğünü belirten Tokatlıoğlu, ekonomik ve sosyal değişimin sağlanabilmesi için cesaret ortaya koymanın şart olduğuna vurgu yaptı.
Tokatlıoğlu, değişimi başaracaklarına inancını dile getirerek, insanların sandığa giderek iradelerini göstermesi gerektiğine değindi.
Vatandaşlara sandığa gitmeleri çağrısında da bulunan Tokatlıoğlu, “Toplumun genelinin iradesi sandığa yansımazsa, yine memleketin idaresi başı boş kalır” dedi. Tokatlıoğlu, ülkedeki köklü değişikliği hayata geçirmenin tek yolunun topyekûn reformu sağlayabilmek ve gençlerin meclise girerek, yeni vizyonun yeni siyasetin yerini bulması olduğunu düşündüğünü belirtti.