DOLAR

32,3824$% 0.18

EURO

35,0243% -0.2

STERLİN

40,9824£% 0.19

GRAM ALTIN

2.324,83%0,24

ÇEYREK ALTIN

4.007,00%-0,29

BİTCOİN

฿%

a
admin

admin

29 Mart 2024 Cuma

    Töre, “Bizden İçeri Kıbrıs Türkleri” film gösterimine katıldı

    Töre, “Bizden İçeri Kıbrıs Türkleri” film gösterimine katıldı
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre “ Bizden İçeri Kıbrıs Türkleri” film gösterimi ve Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen iftar programına katıldı.

    Burada bir konuşma yapan Töre, Osmanlı Türk ordusu adadan çekildiği zaman, Kıbrıs Türk halkına “Allahaısmarladık” demediklerini, Kıbrıs Türk halkının da onlara “Güle güle” demediklerini, gelmelerini beklediklerini kaydederek, Kıbrıs Türk halkının milli ve manevi değerlerini koruyarak, bugünlere geldiğini ifade etti.

    “Kıbrıs Türkü canı cana, kanı kana katarak bugünlere geldi. Mehmetçik, mukavemetçi, Mücahit, Osmanlı döneminin akıncıları hep bu topraklara can verdiler, kan verdiler. Böyle vatan oldu bu topraklar” diyen Töre, Türk ordusunun 96 yıl sonra hem havadan hem denizden Kıbrıs’a tekrar gelene kadar örgütlenen Mücahitlerin bir direniş destanı verdiğini anımsattı.

    Töre, “Rum palikaryaları Kıbrıs’ı Girit yaparak büyük Yunanistan’ın bir parçası haline getirmek istediler, ama Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kurulması ile biz buna karşı durduk ve bizim nesil Türk askerinin adaya gelişini gördü” dedi.

    Meclis Başkanı Zorlu Töre, Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı İstiklal Marşı’mızdan da alıntılar yaparak, “şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda! Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda dediğimiz aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimizle bugünlere geldik” ifadelerini kullandı.

    Töre konuşmasının sonunda gelecek olan Ramazan Bayramı’nı da kutladı.

    Devamını Oku

    ‘Bir Okul da Sen Yap’ kampanyası kapsamında ‘Halil Falyalı Özel Eğitim ve İş Eğitim Okulu’nun temeli atıldı

    ‘Bir Okul da Sen Yap’  kampanyası kapsamında ‘Halil Falyalı Özel Eğitim ve İş Eğitim Okulu’nun temeli atıldı
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Halil Falyalı Yardım Vakfı tarafından Ziyamet köyünde yapılacak eğitim kurumunun temeli düzenlenen törenle atıldı.

    “Bir Okul da Sen Yap” kampanyası çerçevesinde ‘Halil Falyalı Özel Eğitim ve İş Eğitim Okulu’ için ilk harç atıldı..

    Başbakan Ünal Üstel törende yaptığı konuşmada , ülkede geçmişten gelen sorunları ortaya irade koyarak çözeceklerini söyledi.

    Devamını Oku

    Uluslararası Adalet Divanındaki soykırım davası İsrail’in aleyhine ilerliyor

    Uluslararası Adalet Divanındaki soykırım davası İsrail’in aleyhine ilerliyor
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Güney Afrika Cumhuriyeti’nin, Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail aleyhine açtığı soykırım davasında verilen yeni tedbir kararlarıyla süreç, gün geçtikçe İsrail’in aleyhine ilerliyor.

    Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail’in Gazze’ye insani yardımların engelsiz ulaştırılmasını sağlamasına ve Filistinlilerin haklarını ihlal etmemesine hükmettiği ek tedbir kararıyla birlikte Gazze’deki soykırıma ilişkin endişelerin arttığını açıklarken, hakimlerin önemli bir kısmı, “ateşkes yapılmasını” kararda geçen tedbirlerin uygulanmasının tek yolu olarak görüyor.

    AA muhabiri, UAD’nin, Güney Afrika’nın, İsrail aleyhine açtığı soykırım davasında 28 Mart’ta açıkladığı yeni tedbirlerin ne olduğunu, bunların önemi ve özellikleri ile davanın bundan sonraki seyrine etkilerini derledi.

    Yeni tedbir kararları neler?
    Divan, “Gazze’deki Filistinlilerin karşılaştığı kötüleşen yaşam koşullarını, özellikle de kıtlık ve açlığın yayılmasını göz önünde bulundurarak” 3 yeni tedbire hükmetti.

    Buna göre Divan, İsrail’in “Birleşmiş Milletler ile tam bir işbirliği içinde, Gazze’deki Filistinlilere gıda, su, elektrik, yakıt, barınma, giyim ve hijyen ihtiyaçlarının yanı sıra tıbbi malzeme ve tıbbi bakım da dahil olmak üzere acilen ihtiyaç duyulan temel hizmetlerin ve insani yardımın, kara geçiş noktalarının kapasitesi ile sayısının artırılması ve gerekli olduğu sürece açık tutulması da dahil olmak üzere, ilgili tüm taraflarca engelsiz şekilde sağlanması için gerekli ve etkili tüm tedbirleri gecikmeksizin almasına” hükmetti.

    Divan, ikinci tedbir maddesinde ise İsrail ordusunun, Gazze’de ihtiyaç duyulan insani yardımın ulaştırılmasını engellememek dahil olmak üzere, Soykırım Sözleşmesi kapsamında korunan grup olan Gazze’deki Filistinlilerin haklarını hiçbir şekilde ihlal etmemesini istedi.

    UAD, üçüncü tedbir maddesinde, İsrail’in, verilen ek tedbirlere ilişkin aldığı önlemleri bir ay içerisinde Divan’a raporlamasına karar verdi.

    Divan, 26 Ocak’taki kararında İsrail aleyhine hükmettiği raporlama yükümlülüğünden farklı olarak bu kez “sunulacak bu yeni raporun Güney Afrika’ya iletileceğini ve Güney Afrika’nın İsrail’in raporda öne sürdüğü tedbirlere ilişkin görüşlerini belirtmesine imkan tanıyacağını’ açıkladı.

    Divan yeni tedbirlerin gerekçesi olarak neyi gösterdi?
    Divan, iç tüzüğünün 76. maddesi uyarınca taraflardan birinin talebi üzerine veya kendiliğinden, ciddi değişikliklerin gözlendiği durumlarda verdiği geçici tedbir kararlarını değiştirebilme yetkisi olduğunu belirtti.

    Kararında, 26 Ocak 2024’ten bu yana “Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin feci yaşam koşullarının, özellikle Gazze’dekilerin, gıda ve diğer temel ihtiyaçlardan uzun süreli ve yaygın şekilde mahrum bırakılması nedeniyle daha da kötüleştiğinin” gözlemlendiğini aktaran Divan, Gazze’de kıtlığın, risk olmanın ötesine geçerek açık şekilde baş gösterdiğini ifade etti.

    Divan, İsrail’in saldırıları altındaki Gazze Şeridi’nin kuzeyinde, akut yetersiz beslenme sorunu yaşayan çocuk sayısının bir ayda 2 katına çıktığını bildiren Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve diğer BM kuruluşlarının Gazze Şeridi’nde 2,2 milyon kişinin kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısı yapan raporlarını dikkate aldı.

    Divan’ın Somalili Yargıcı Abdulqawi Ahmed Yusuf, karara ek olarak sunduğu beyanında, Gazze’de soykırım tehlikesi karşısında UAD’nin güçsüz bir seyirci pozisyonunda kalamayacağını ve bunun insanlığın vicdanını rahatsız edeceğini belirterek, yeni tedbirlere hükmedilmesinin zorunlu olduğunu bildirdi.

    Yeni tedbirler ne anlama geliyor
    Divan, ek tedbir kararını, Gazze’deki insani durumun kötüleşmesiyle gerekçelendirerek, Gazze’deki kıtlığın İsrail’in eylemleri ve uygulamalarından kaynaklandığına dikkati çekti.

    Divan, İsrail’in “Gazze’deki insani felaketi azaltmaya ve insani yardımları ulaştırmaya yönelik çaba gösterdiği ve yardımların ulaşmasına ilişkin çok sayıda engel bulunduğu” şeklindeki savunmasını da yeterli görmeyerek, ek tedbirler getirdi.

    Gazze’de havadan atılan insani yardımları yeterli bulmadığını kaydeden Divan, Gazze’ye kara geçiş noktalarının kapasitesi ve sayısının artırılmasına, yardım akışını artırmak için bunların açık tutulmasına acil şekilde ihtiyaç olduğunu ifade etti.

    Divan, 26 Ocak 2024’teki tedbir kararına rağmen İsrail’in, Gazze Şeridi’nde, o tarihten bu yana daha öncekilere ek olarak 6 bin 600’den fazla Filistinlinin ölümüne ve yaklaşık 11 bin Filistinlinin de yaralanmaya yol açtığını bildirerek, İsrail’in ihlallerinin sürdüğüne işaret etti.

    UAD, yenilerinin yanı sıra 26 Ocak’ta verilen tedbir kararının geçerliliğini koruduğunu kaydederek, “Refah dahil olmak üzere Gazze Şeridi’nin tamamında geçerli tedbirlerin derhal ve etkili şekilde uygulanmasını” istedi.

    Açlık ve kıtlık ile soykırım arasındaki bağ
    Divan yargıçları, Gazze’deki kıtlığın, Soykırım Sözleşmesi’nin ihlaline yol açacağından bahsederek, Filistinlilerin karşı karşıya olduğu açlığın Gazze’deki Filistinlilere karşı soykırım işlendiği endişelerine işaret ettiği uyarısında bulundu.

    Divan Başkanı Lübnanlı Yargıç Nawaf Salam, karara ek olarak sunduğu beyanında, açlık ve insani yardımların ulaştırılmasının engellenmesinin Soykırım Sözleşmesi’nin “ihlali” olabileceğini belirterek, insani yardımlar olmayınca Gazze’deki Filistinlilerin “var olma hakkı”nın tehdit altında bulunduğuna işaret etti.

    Yargıç Yusuf, Gazze’deki Filistinlilerin yaşam şartlarının, Soykırım Sözleşmesi’nin 2. maddesinin C bendinde yer alan “grubun bütünüyle veya kısmen, fiziksel varlığını ortadan kaldıracak şekilde değiştirilmesi” anlamına gelebileceğini hatırlattı.

    Divan’ın Avustralyalı Yargıcı Hilary Charlesworth, beyanında, Gazze’deki açlığın Filistinlilerin varlığını tehdit ettiğini ve dolayısıyla Soykırım Sözleşmesi tarafından korunan “bir hak” olduğunu açıkça belirtti.

    Alman yargıç Geog Nolte, Gazze’de baş gösteren açlık ve kıtlık tehlikesinin, aynı zamanda “Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki ilgili hakların ihlaline yönelik makul bir riski de yansıttığını” kaydetti.

    İsrail’in 26 Ocak’taki ilk tedbir kararlarını uygulamış olması durumunda, Gazze’deki mevcut açlık durumunun ortaya çıkmayacağını belirten Nolte, İsrail’in Divan kararlarına uygun hareket etmediğini vurguladı.

    Ateşkes çağrısı
    Divan, Güney Afrika’nın talebi olan ateşkese, Hamas’ı kastederek “kararın üçüncü tarafları bağlamayacağı” gerekçesiyle hükmedemeyeceğini aktardı.

    Kararda her ne kadar doğrudan ateşkese hükmedilmese de Divan, özellikle BM kurumlarının yetkilileri ve uluslararası diğer kuruluşların yöneticileri tarafından yapılan “Gazze’de felaket boyutundaki insani durum ancak İsrail’in askeri operasyonlarını durdurmasıyla çözüme kavuşturulabilir.” şeklindeki açıklamalara, kararında yer verdi.

    Divan ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) Gazze’de kalıcı ve sürdürülebilir ateşkese dönüşecek şekilde ramazanda acilen ateşkes sağlanması talep edilen kararın varlığını not ettiğini belirtti.

    Başkan Salam, ek beyanında BMGK’nin de ateşkes kararını hatırlatarak, yeni tedbirlerin ancak askeri operasyonların durdurulması durumunda tam olarak yürürlüğe girebileceğini vurguladı.

    Yargıç Şue Hanqin, Leonardo Nemer Caldeira Brant, Juan Manuel Gómez Robledo ve Dire Tladi, ortak beyanlarında “Felaket boyutundaki insani durum ancak Gazze Şeridi’ndeki askeri operasyonlar askıya alınırsa giderilebilir.” ifadesini kullandı.

    Somalili Yargıç Yusuf, getirilen ek tedbirlerin ikinci maddesinin amacının, İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonlarını sonlandırması olduğunu ifade etti.

    Ek beyanında Filistinlilere yönelik soykırımın engellenmesinin “derhal harekete geçilmesi gereken bir sonuç yükümlülüğü” olduğunu vurgulayan Yusuf, şunları kaydetti:

    “İsrail ordusunun hava bombardımanları, şehir merkezlerine ve mülteci kamplarına yönelik kara saldırıları askıya alınmadan ya da sona erdirilmeden ve insani yardımların ulaştırılmasının önündeki engeller kaldırılmadan böyle bir sonuç elde edilemez. Gazze’deki yıkım ve ölümlerin sona erdirilmesi gerekmektedir. Bu da ancak İsrail’in askeri operasyonlarını derhal askıya almasıyla sağlanabilir. Bu nedenle İsrail, UAD’nin de belirttiği üzere, ordusunun Gazze’deki Filistinli nüfusun soykırımdan korunma haklarını ihlal eden herhangi bir eylemde bulunmamasını sağlamak için askeri operasyonlarını sona erdirmelidir.”

    Tedbir kararları oy birliğine yakın çoğunlukla alındı
    Kararda dikkati çeken bir diğer husus ise yeni tedbir kararlarının, 26 Ocak’takilerden de büyük çoğunlukla ve neredeyse oy birliğiyle alınması oldu.

    Divan’ın ilk tedbir maddesi, İsrail’in atadığı geçici hakim de dahil olmak üzere oy birliğiyle alındı.

    İkinci ve üçüncü ek tedbirler ise İsrail’in geçici yargıcı Aharon Barak’ın muhalefeti nedeniyle 1’e karşı 15 oyla alındı.

    Divan’ın 26 Ocak’taki tedbirlerinin aynı şekilde geçerli olduğuna ilişkin maddesine ise Yargıç Barak’a ek olarak, Ugandalı Yargıç Julia Sebutinde de karşı oy kullandı.

    6 Şubat’ta göreve başlayan ve UAD’de 9 yıl görev yapacak 4 yeni yargıcın ilk kez oy kullandığı bu kararın oy birliğine yakın şekilde sonuçlanması ve yeni tedbirlere hükmedilmesi, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi’ni ihlalleri karşısında davanın aleyhine sürdüğünü, savunmalarının divan hakimlerince ikna edici bulunmadığını göstermesi ve davanın sonraki aşamaları bakımından önemli ipuçları içeriyor.

    AA/BRT

    Devamını Oku

    “Kadın-lık Halleri” konulu serginin katalog tanıtımı ve eleştirisi yarın yapılacak

    “Kadın-lık Halleri” konulu serginin katalog tanıtımı ve eleştirisi yarın yapılacak
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla hazırlanan “Kadın-lık Halleri” konulu serginin katalog tanıtımı ve eleştirisi, “DAÜ ile Kitap Buluşmaları” etkinlikleri kapsamında yapılacak.

    Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) tarafından verilen bilgiye göre yarın saat 12.00’de Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Sarayı’nda düzenlenecek etkinlikte CTP Milletvekili Doğuş Derya, sanat tarihi uzmanı Derya Ulubatlı ve DAÜ Sanat Koordinatörü Zehra Şonya serginin katalog tanıtımını ve eleştirisini yapacak.

    Küratörlüğünü DAÜ Sanat Koordinatörü Zehra Şonya’nın üstlendiği sergide toplumsal cinsiyet mücadelesinin yeniden değerlendirilmesi ve sanatçıların eserlerinde, verilen mücadelenin izleri ile anlamlarını ortaya çıkarma, irdeleme, sorgulama ve görünür kılma çabası ele alınıyor.

    Sergide İsmet Tatar, Nilüfer İnandım, Zehra Şonya, Nurtane Karagil, Serap Kanay, Hüseyin Özinal ve Hatice Tezcan’ın eserleri yer alıyor.

    “DAÜ ile Kitap Buluşmaları” etkinliği DAÜ Yayınevi ile Sosyal ve Kültürel Aktiviteler Müdürlüğü iş birliğinde 2023 yılından bu yana düzenleniyor.

    Devamını Oku

    Yunanistan’ın güneyinde 5,7 büyüklüğünde deprem

    Yunanistan’ın güneyinde 5,7 büyüklüğünde deprem
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Avrupa-Akdeniz Sismoloji Merkezi, Yunanistan’ın güneyinde 5,7 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini açıkladı. Depremin ardından 2,9 ve 2,1 büyüklüğünde iki artçı yaşandı.

    Yunanistan’da Mora Yarımadası’nın batısında 5,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

    Atina Jeodinamik Enstitüsü, sarsıntının yerin 18 kilometre derinliğinde olduğunu belirtti.

    Depremin ardından 2,9 ve 2,1 büyüklüğünde iki artçı yaşandı.

    Yerel saatle 09.12’de gerçekleşen sarsıntıya ilişkin olarak henüz bir hasar bildirimi yapılmadı.

    Devamını Oku