34,7004$% 0.26
36,7726€% 0.37
44,2923£% 0.52
2.960,54%0,92
4.919,00%0,14
3376733฿%1.51289
ANKARA (AA) – TRT’nin “Kırılma Noktasında Bir Dünya: Krizleri ve Dönüşümü Yönetmek” temasıyla İstanbul’da düzenlediği “TRT World Forum” etkinliğinde, “Türkiye’nin Önündeki Yol: Diyaloğu Teşvik Etmek ve Küresel Krizleri Kontrol Altına Almak” paneli yapıldı.
Moderatörlüğünü TRT World sunucusu Alican Ayanlar’ın üstlendiği panele, Dışişleri Bakan Yardımcısı Burhanettin Duran, Uluslararası İşler Enstitüsü (IAI) Direktörü Nathalie Tocci, ABD’nin eski Bakü Büyükelçisi Matthew Bryza ve eski Portekiz Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Bruno Maçaes konuşmacı olarak katıldı.
Duran, burada yaptığı konuşmada, “Türkiye barış inşası çabalarında ve diplomatik inisiyatiflerde giderek daha aktif bir rol oynamaktadır. Bunun başlıca nedeni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son 20 yıldaki güçlü liderliği ve ön alıcı diplomasisidir.” dedi. Erdoğan’ın dünya liderleriyle etkileşim halinde olduğuna işaret eden Duran, bu etkileşimin, Erdoğan’ı, Rusya-Ukrayna Savaşı ve Somali-Etiyopya anlaşmazlığı gibi sorunların barışçıl çözümü konusunda güvenilir bir lider konumuna getirdiğini vurguladı.
Duran, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler (BM) sistemini eleştirdiğine dikkati çekerek, Erdoğan’ın dünya sisteminin reform sürecine girmesi için çağrılar yaptığını anımsattı.
Komşu ülkelerde istikrar ve güvenliğin sağlanması için çaba sarf ettiklerini belirten Duran, bunun Türkiye’nin etkili rolünü güçlendirdiğini dile getirdi.
Duran, Afrika ülkelerinin Türkiye’yi “yeni etkili aktör” olarak gördüğünün altını çizerek, bu ülkelerle ilişkileri kazan-kazan temelinde sürdürdüklerini ifade etti.
“Türkiye, çevresindeki bölgelerde, bölgesel sahiplenmenin en üst seviyelerini görmek istiyor. Bu yüzden aynı anda hem Balkanlarla hem Güney Kafkaslarla hem de Orta Doğu ve Kuzey Afrika ile aynı anda iyi ilişkilerimiz var.” diyen Duran, değişen koşullara uyum sağlayabilecek yeni bir anlayış ortaya koymaya çalıştıklarını söyledi.
“İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği soykırımın ardından uluslararası normlar erozyona uğradı. Dolayısıyla yeni bir sistem ve yeni bir uluslararası düzen oluşturmak zorundayız.” ifadesini kullanan Duran, bunun bir araya gelip işbirliği yaparak mümkün olacağını kaydetti.
– Türkiye’nin uluslararası siyasetteki rolü
IAI Direktörü Tocci de birçok Avrupa ülkesinden farklı olarak Türkiye’nin, uluslararası siyasetteki gelişmeleri iyi okuyup uyum sağlayabildiğini belirtti.
Türkiye’nin son yıllarda üstlendiği ara bulucu rolüne işaret eden Tocci, bunun Karadeniz Tahıl Girişimi gibi örneklerde görülebileceğini söyledi.
Tocci, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik sürecinin tekrar canlandığına dikkati çekerek, üyeliğin fırsatlar ve sorunları beraberinde getireceğini kaydetti.
– Denge politikası
Eski Büyükelçi Bryza da NATO üyesi ülkelerin beklentilerinin aksine Türkiye’nin Rusya’ya yaptırım uygulamadığına işaret ederek, “Ankara, Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne çok güçlü bir destek verdi, işgali sürekli olarak kınadı ancak yaptırımlara katılmadı.” dedi.
Bryza, “Rusya’nın, işgalinin ilk günlerinde Kiev’i ele geçirememesinin bir nedeni de Türkiye’nin TB2 dronlarıydı. Savaş alanında çok önemli bir rol oynadı. Türkiye, Ukrayna’ya askeri olarak yardım etmek için daha fazlasını da yaptı ama aynı zamanda Moskova ile iletişim kanallarını da açık tuttu.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin Somali ile Etiyopya arasındaki anlaşmazlığı çözmek için diplomatik girişimlerde bulunduğunu anımsatan Bryza, bunun Afrika Boynuzu’ndaki gerginliğin azaltılması bakımından önemli olduğu değerlendirmesinde bulundu.
– Sorunların çözümünde diyaloğun önemi
Portekizli eski bakan Maçaes de Türkiye’nin batı dünyasının hem içinde hem de dışında bulunduğunu belirterek, batının ihtiyaç duyduğu siyasi ve vicdani eleştirinin Türkiye tarafından yapıldığını vurguladı.
“Rusya ile konuşmanın mümkün olmadığı sonucuna neden bu kadar çabuk vardığımızı anlamakta güçlük çekiyorum.” diyen Maçaes, Türkiye’nin sorunların çözümünde diyaloğa önem verdiğine işaret etti.