35,2387$% 0.21
36,7564€% 0.15
44,2045£% 0
2.979,91%0,08
4.855,00%0,16
3388702฿%-2.82671
İSTANBUL (AA) – Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İsrail’in saldırıları altındaki Gazze’ye ilişkin, “Bu trajedi karşısında sessiz kalmak, sadece mevcut acıları derinleştirmekle kalmayacak, gelecek nesillerin vicdanında kapanmaz yaralar açacaktır.” dedi.
Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) ile Al Khair Vakfı öncülüğünde İstanbul’da düzenlenen “Gazze’nin Geleceği: Uluslararası İnsani Yardım Zirvesi”, iki gün boyunca yapılan oturumların ardından sona erdi.
Erbaş, Gazze’deki insani kriz ve çözüm yollarının detaylı ele alındığı zirvenin sonunda “Gazze Zirvesi Sonuç Bildirgesi”ni okudu.
İsrail’in Gazze’ye yönelik 7 Ekim 2023’te başlayan saldırılarının sadece masum sivilleri hedef almakla kalmadığını vurgulayan Erbaş, saldırıların insanlığın ortak değerlerini ve uluslararası hukukun temel prensiplerini de yerle bir ettiğini söyledi.
İsrail’in sistematik olarak sürdürdüğü yıkıcı saldırılar sonucunda on binlerce masum sivilin hayatını kaybetmesi ve milyonlarca insanın zorla yerinden edilmesinin, Gazze’de nesiller boyu sürecek derin toplumsal yaralar açacağını belirten Erbaş, “Gazze’nin dört bir yanındaki yerleşim yerleri, hastaneler, okullar, ibadethaneler ve sivil yaşam alanları acımasızca hedef alınmış; kentler harabeye dönüştürülmüş, tarihi ve kültürel miras yok edilmiştir.” ifadesini kullandı.
Erbaş, Gazze’de yaşanan insani krizin her geçen gün derinleştiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Temel yaşam hakları sistematik olarak ihlal edilen siviller; gıda, temiz su, elektrik, tıbbi yardım ve barınma gibi en temel insani ihtiyaçlardan mahrum bırakılmıştır. Özellikle savunmasız gruplar olan çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve engelliler, bu vahşetin en ağır mağdurları haline gelmiştir. Binlerce çocuk açlık, hastalık, yetersiz beslenme ve ağır travmalarla mücadele etmekte, yaralılar temel tıbbi müdahaleden yoksun bir şekilde yaşam mücadelesi vermektedir.”
Bu insanlık krizinin sadece bölgesel bir sorun olmaktan çıkıp, tüm insanlığın ortak meselesi ve vicdani sorumluluğu haline dönüştüğü vurgusunu yapan Erbaş, uluslararası toplumun etkisiz kalması ve gerekli tepkiyi gösterememesi karşısında, sivil toplum kuruluşlarının harekete geçme kararı aldığını dile getirdi.
Erbaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gazze’nin yeniden yapılandırılması ve desteklenmesi için dünya ülkelerine yaptığı işbirliği çağrısını hatırlatarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu zirvenin Gazze için etkin ve olumlu sonuçlar doğuracağına inandığını kaydetti.
Asya’dan Afrika’ya, Avrupa’dan Amerika’ya 33 ülkeden 122 insani yardım kuruluşunun katıldığı zirvenin, küresel çapta bir farkındalık ve eylem çağrısı olduğunu vurgulayan Erbaş, zirvenin amacını, “Sivil toplum kuruluşlarının Gazze’deki kriz karşısında somut adımlar atmasını sağlamak, ortak hareket planları oluşturmak ve acil yardım koridorları açılması için çözüm önerileri geliştirmek.” şeklinde açıkladı.
Erbaş, zirvenin sonunda hazırlanan sonuç bildirgesinin, Gazze’deki insani krize yönelik çözüm ve eylem planlarını içerdiğini belirterek, bildirgenin maddelerini şöyle sıraladı:
“Gazze’deki krizin çözümüne yönelik bilgi paylaşımı ve yardım koordinasyonunu sağlayacak bir platform oluşturulmalıdır. Geniş kapsamlı ve sürdürülebilir çözümler geliştirmek amacıyla uluslararası ve yerel uzmanların yer aldığı bir danışma komitesi kurulmalıdır. Gazze için acil insani yardım koridorları oluşturulmalıdır. Seyyar hastaneler ve acil müdahale üniteleri hızla kurulmalıdır. Geçici eğitim merkezleri ve dijital öğrenme platformları devreye sokulmalıdır. Güvenli ve geçici barınma alanları ivedilikle inşa edilmelidir. Temel ihtiyaçların karşılanması için acil gıda yardımı programları başlatılmalıdır. Savaş suçlarının belgelenmesi ve araştırılması için uluslararası komisyonlar kurulmalıdır. Travma sonrası stres bozukluğu tedavi merkezleri ve ruh sağlığı hizmetleri yaygınlaştırılmalıdır. İstihdam oluşturacak projelere yönelik ekonomik kalkınma modelleri desteklenmelidir.
İsrail’in saldırıları, uluslararası medyada daha geniş bir görünürlük kazanarak kanıksanma tehlikesinin önüne geçilmeli ve küresel farkındalık artırılmalıdır. Boykot girişimlerinin etkili bir şekilde sürdürülmesi sağlanmalıdır. Gazze’de görev yapan sağlık personelinin güvenliğini sağlamak için uluslararası bir seferberlik başlatılmalı ve bölgeye yönelik kritik ilaçlar, yaşam kurtarıcı tıbbi ekipmanlar hızlı ve kesintisiz bir şekilde ulaştırılmalıdır. Anne-çocuk sağlığı hizmetleri ve kronik hastalık takibi için özel birimler oluşturulmalıdır. Yıkılan okulların yeniden inşası hızla tamamlanmalıdır. Sürdürülebilir tarım projeleri ve yerel üretim desteklenmelidir. Yerel yönetimlerle işbirliği yapılarak uzun vadeli kalkınma planları hazırlanmalıdır. Dezavantajlı gruplara yönelik sosyal destek mekanizmaları güçlendirilmelidir. Girişimcilik destek programları ile yerel üretim kapasiteleri artırılmalıdır. Gazze halkının ihtiyaçlarını desteklemek için uluslararası işbirliği güçlendirilmelidir.”
Erbaş, Gazze İnsani Yardım Zirvesi’nin, insanlık tarihinin bu karanlık döneminde uluslararası topluma acil eylem çağrısında bulunduğunun altını çizerek, “Bu trajedi karşısında sessiz kalmak, sadece mevcut acıları derinleştirmekle kalmayacak, gelecek nesillerin vicdanında kapanmaz yaralar açacaktır. Bugün atılacak her adım, yarının daha adil ve insani bir dünyasının temellerini oluşturacaktır. Bu bildirge, sadece bir yardım çağrısı değil, aynı zamanda insanlığın ortak vicdanının ve değerlerinin yeniden inşası için tarihi bir belgedir. Uluslararası toplumun her bir üyesi, bu insanlık trajedisinin sona erdirilmesi ve yaraların sarılması için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Gazze’nin yeniden inşası ve normalleşmesi, tüm insanlığın ortak sorumluluğu ve görevidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Zirvenin katılımcılarının, belirtilen çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi için kararlı bir duruş sergilediğini ve tüm uluslararası aktörleri bu insani sorumluluk çerçevesinde harekete geçmeye davet ettiklerini bildiren Erbaş, konuşmasını, “İnsanlığın ortak geleceği için bu çağrıya kulak verilmeli ve gerekli adımlar ivedilikle atılmalıdır.” sözleriyle tamamladı.
– Vali Gül: “Gazze’deki mazlumların yanındayız”
Zirvenin kapanış oturumunda konuşan İstanbul Valisi Davut Gül de TDV’nin insani yardım çalışmalarındaki tecrübesine dikkati çekerek, “TDV’nin Türkiye ve dünyanın kriz bölgelerinde yaptığı yardımlar, şeffaflık, sürdürülebilirlik ve vicdani kanaat ile her türlü takdiri hak etmektedir.” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin tavrı, yaptıkları ve yapacaklarının belli olduğunu dile getiren Gül, “Biz Gazze’deki mazlumların yanındayız. Dünyanın neresinde böyle bir haksızlık varsa, aynı tavrı oralarda da gösteriyoruz, göstermeye devam edeceğiz. Dünya, oradaki katliamı hiçbir şeyle izah edemez.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, dünyanın 5’ten büyük olduğunu ve bu katliamın uluslararası işbirliğiyle durdurulması gerektiğini her platformda vurguladığını hatırlatan Vali Gül, “Gazze’de hayatını kaybeden masum sivillere Allah’tan rahmet diliyorum. Bu katliama doğrudan veya dolaylı sebep olan herkesin Allah tarafından lanetlenmesini temenni ediyorum.” şeklinde konuştu.
Sonuç bildirgesinin okunduğu oturumda, TDV Genel Müdürü İzani Turan, Al-Khair Vakfı Kurucusu ve Başkanı Imam Qassim Rashid Ahmad, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşliyen ve Al-Khair Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Basil Nader de yer aldı.