35,2574$% 0.23
36,7859€% 0.19
44,2412£% 0.07
2.981,44%0,13
4.859,00%0,24
฿%
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB), kişilerin HIV ile mücadelesinde, sistem içinde kodlanarak, deşifre olmadan test ve tedavi olma hakkına sahip olduğunu vurguladı.
Birlik ancak bazı bireylerin ülkede çalışma veya eğitim hakkını kaybetmemek için kayıt dışı bir şekilde bu hizmetlere erişmeye çalıştığını veya testleriyle tedavilerini düzenli yaptıramadığına işaret etti.
Bu grupların hastalığın ve bulaşın kontrol altına alınabilmesi için legal yollardan test ve tedaviye ulaşabilmeleri gerektiğini kaydeden KTTB, ancak bu şekilde ülkenin test ve tedavi ihtiyacının aksaklık olmayacak şekilde sağlanabileceğini vurguladı.
Halk Sağlığı ve Koruyucu Hekimlik Sorumlusu Dr. Figen Gülen İnce KTTB Yönetim Kurulu adına AIDS Günü nedeniyle mesaj yayımladı.
-“Global hedeflere paralel hedefler belirlenmeli…”
İnce, “Bizler de ülkemizde, global hedeflere paralel hedefler belirleyerek ve iş birliği içinde çalışarak AIDS salgınını kontrol altına almalıyız. HIV şüphesi veya tanısı olan her bireyin sağlık sistemine güvenle erişim hakkını sağlamalı ve bu hakkın evrensel bir insan hakkı olduğuna dair hedefe ulaşmalıyız” dedi.
İnce, hastalık ve hastalığın belirtileri ile ilgili bilgiler verdi:
“HIV vücudun bağışıklık sistemine, özellikle CD4 olarak bilinen beyaz kan hücrelerine saldıran bir enfeksiyondur. HIV, CD4 hücrelerini yok ederek kişinin tüberküloz, mantar gibi fırsatçı enfeksiyonlar ve bazı kanserlere karşı bağışıklığını zayıflatır”
-Bulaş yolları…
Hastaları etiketleyip ötekileştirmemek ve dışlamamak adına hastalığın bulaş yollarını bilmenin son derece önemli olduğunu vurgulayan İnce, virüsün bazı vücut sıvıları ile bulaştığını belirterek şu bilgileri verdi:
“En sık bulaş korunmasız cinsel ilişki, kan ve HIV + anneden bebeğe hamilelik doğum sırasında olan bulaştır. Enjektör, iğne veya kesici aletlerin ortak kullanımı, virüs bulaşmış kan ürünleri, tıbbi veya cerrahi işlemlerde steril olmayan alet kullanımı gibi durumlarda HIV virüsü kişiye bulaşabilir.”
HİV’in tükürük, gözyaşı, ter, idrar, tokalaşma, sarılma aynı ortamda bulunma, tabak, bardak, tuvalet gibi ortak kullanılan eşyalardan, öksürük hapşırmak, ortak yüzme havuzu, sauna, spor salonu kullanımından bulaşmadığını kaydeden İnce, HIV tedavisinde kullanılan etkili antiretroviral (ARV) ilaçlar olduğunu belirterek tedaviyle ilgili şunları ifade etti:
“Tedavide amaç, virüsü kontrol altına alıp baskılamak, kanda saptanmayacak seviyede tutmaktır. Etkili ARV ilaçlar ile virüsün vücuda zarar vermesi ve fırsatçı enfeksiyonların gelişmesi engellenmeye çalışılmaktadır. Kanda virüsü saptanmayacak seviyede tutmak, bulaşmanın önlenmesinde en etkili yardımcı yoldur. Böylece HIV + kişiler ve önemli risk altında olan bireyler sağlıklı, uzun ve üretken bir yaşam sürebilmektedirler.”
Dünyada 39.9 milyon kişinin HIV + olarak yaşamını sürdürdüğünü ve HIV’in önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu vurgulayan İnce, hastalığa dair farkındalığın yıllar içinde arttığını ancak hastaların tanı ve tedaviye erişimlerinin önünde hala engeller bulunduğunu belirtti.
– Hastalığın yayılımı açısından riskli guruplar…
Bilgisizlik sonucu olan etiketleme ve hastaların sağlık ve yaşam hakkını tehdit eden bir durum olduğunu vurgulayan İnce, “Ülkeler hastalıkla mücadelede kendi HIV Kontrol Planları çerçevesinde kapsamlı mücadelesine devam etmektedir. Seks işçileri, uyuşturucu enjekte eden kişiler, hapishanelerdeki kişiler ve riskli şekilde cinsel ilişkiye girenler hastalığın yayılımı açısından riskli guruplara örnektir.”
– “Benim Sağlığım Benim Hakkım”
2024 yılında hastalıkla mücadelede ele alınan temanın “Benim Sağlığım Benim Hakkım” olduğunu belirten İnce,”Yeni HIV şüphesi veya hastalığı olan her birey sağlık sistemi içinde güvenle test ve tedavi hakkına ulaşabilmelidir. Sağlık hakkı bir insan hakkıdır” dedi.