34,6611$% 0.03
36,3531€% -0.1
43,5894£% -0.03
2.931,77%0,02
4.953,00%0,06
3200836฿%-2.02083
BRT’de yayınlanan 18. Saat programına katılan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası’nı eğitimin sözcülüğünü yapmamakla suçladı.
Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası ile ilgili söyledikleri ṣöyle;
“Tam gün eğitimi inat için yapmıyoruz. Bunu bir ihtiyaç olduğu için yapıyoruz. Bildiğiniz gibi 2 gün ile başladık sonra 3 güne çıkacaktık ama deprem dayanıklılık konusunda yürütttüğümüz inşaat çalışmalarından dolayı hükümette yaptığımız değerlendirmede bunu askıya alıp mevcut durumla devam etmemizin daha sağlıklı olacağını düşündük”
“Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası tam güne geçmemek ve öğleden sonra dershaneciliği desteklemek adına, öğleden sonra özel dersi desteklemek adına veya çalışmamayı desteklemek adına veyahut bunu isteyen öğretmenlerin sözcülüğünü yapıyor. Eğitimin sözcülüğünü Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası yapmıyor. Buradan yüzlerine bakarak söylüyorum. Onların sözcülüğü dershaneciliğe, özel derse ve öğleden sonra çalışmak istemeyen öğretmenlerin sözcülüğünü yapıyor. Kendilerini bu ülkenin eğitim gailesini çekenlerin sözcülüğünü yapmaya davet ediyorum. Bizimle masanın etrafında oturup konuşmaya davet ediyorum”…
“ÖĞRETMENLERİN VE ÖĞRENCİLERİN TAŞ GİBİ YANINDAYIM”
Eğitim Bakanlığı öğretmenleri ve öğrencileri korumuyor şeklinde iddialara ilişkin bir soruya ise Bakan Çavuşoğlu;
“Öğretmenlerin taş gibi yanındayım. Öğrencilerin taş gibi yanındayım. Ama sendikanın sözcülerinin değil tabi ki. Sendikanın sözcüleri bize tezek atıyor, taş atıyor, laf atıyor, iftira atıyor, hakaret yapıyor. Ona rağmen benim hiçbir sıkıntım yok. Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası için söylüyorum. Her türlü şeyi atıyorlar. Ama ben hala daha onlara kızmıyorum. Onlara kırılmıyorum. Çünkü benim yürüttüğüm görevde kırılma, kızma hakkı yoktur. Ama onların da yürütmeye çalıştığı görevde aslında kızma ve kırılma hakkı yoktur. Onların da nasıl ki! bu pozisyonda eğitimi düşünmekle ilgili büyük bir sorumluluğum var ve bunun için ne bedel ödemem gerekiyorsa ödüyorum. Ödemeye de devam edeceğim. Onların da bulunduğu pozisyon aslında daha sağduyulu daha cesaretli. Bence onlar doğruları konuşmaktan korkuyorlar. Onlar aslında bizim eğitim süremizin kısa olduğunu söylemekten korkuyorlar. Bizim uluslararası standartlara ulaşabilmek adına öğretmenlerimizin fedakarlık yapması gerektiğini söylemekten korkuyorlar”
“Ben onları cesaretli olmaya davet ediyorum. Bizim yasalarımızdan kaynaklı özgürlükler, düşününce özgürlüğü, ifade özgürlüğüne sığınarak düşünce bile ifade etmiyorlar. Sadece hakaret ediyorlar. Cesaretli olun, düşüncelerinizi paylaşın. Eğitim ile ilgili gailelerinizi ortaya koyun. İftira atmayın, hakaret yapmayın, tezek atmayın, taş atmayın, laf atmayın gelin fikirlerimizi masa etrafında ortaya koyalım ve tartışalım. Bu ülkenin geleceğini birlikte kurgulayalım” dedi