34,3690$% 0.42
36,9930€% -0.22
44,4945£% -0.01
2.982,95%0,24
5.002,00%0,22
2616557฿%1.97365
ANTALYA (AA) – Türkiye Bilişim Derneği (TBD) tarafından düzenlenen “Kamu-BİB’27 (Kamu Bilişim Merkezleri Yöneticileri Birliği) BİMY’31 (Bilgi İşlem Merkezi Yöneticileri) Bütünleşik Etkinliği” Antalya’da başladı.
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Muhammet Kasım Gönüllü, Serik ilçesindeki bir otelde “Yenilikçi ve Yeşil Teknolojiler” ana temasıyla düzenlenen etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, milli teknoloji hamlesi doğrultusunda yerli ve milli çözümler geliştirerek sanayi ve teknoloji altyapısını geliştirme hedefiyle kapsamlı projeler yürüttüklerini anımsattı.
Yapısal ve insan odaklı değişimleri de dikkate alarak, dijital dönüşümde gerekli adımları hızla ve kararlılıkla attıklarına dikkati çeken Gönüllü, teknolojik gelişimleri ekonomik araç değil, toplumsal ilerlemenin uluslararası rekabetçiliğin temel unsuru olarak değerlendirdiklerini söyledi.
Gönüllü, ekonomik kalkınmanın sürdürülebilirliği için çevre dostu ve dijital dönüşümü benimsemiş sanayi altyapısına sahip olmanın büyük zorunluluk haline geldiğine işaret ederek, yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm destek programları, kamu bilişim yetkilendirme belgesinin bu süreçte daha sağlıklı adımlar atılmasını sağlayacak önemli araçlardan olduğunu anlattı.
Sanayide karbon ayak izini azaltmak ve enerji verimliliğini artırmak için kararlı olduklarını dile getiren Gönüllü, “450 milyon dolar bütçeli ‘Türkiye Yeşil Sanayi’ projesini Dünya Bankası desteğiyle başlattık. KOSGEB eliyle 1013 KOBİ’nin 7 milyar 153 milyon lira tutarında yeşil sanayi yatırımını destekliyoruz. TÜBİTAK desteğiyle yeşil teknolojilerin Türkiye’de gelişmesine yönelik 600 milyon lira bütçeli 74 AR-GE projesini hayata geçiriyoruz. Yazılım teknolojilerinin hayata geçirilmesi için KOBİ’lerin oynadığı kritik rolün farkındayız. KOSGEB eliyle 2018-2024 yıllarında bilişim sektöründe faaliyet gösteren 11 bin 429 KOBİ’ye 5,2 milyar lira destek sağladık.” dedi.
Türkiye Sanayi Karbonsuzlaşma Yatırım Platformu’nun kurulumu için uluslararası paydaşlarla çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Gönüllü, “Programla 3 milyar avroluk kaynağı sanayimize sunmayı hedefliyoruz. Dünya Bankası ile yürüttüğümüz proje kapsamında 2025’te OSB’lerin 6 milyar 300 milyon liralık yeşil altyapı yatırımlarını destekleyeceğiz. Bu yılın 10 ayında enerji verimliliği, geri kazanımı, yenilenebilir enerji, atık geri kazanımı ve bertarafı, çevre yatırımları konularında 165 milyar lira tutarında 1865 yatırımı teşvik ettik. Yenilenebilir enerji yatırımlarına sunduğumuz enerji teşvikleriyle 4 bin 874 megawatt güneş enerjisi ve bin megawatt rüzgar enerjisi yatırımının önünü açtık.” diye konuştu.
– “TÜBİTAK bünyesinde süper bilgisayar ARF’ı devreye aldık”
Yapay zekanın 2030’a kadar küresel ekonomiye 13 trilyon dolarlık katkı yapacağını tahmin ettiklerini vurgulayan Gönüllü, şöyle konuştu:
“Bakanlık olarak yapay zeka alanındaki riskleri azaltmayı, etik, güvenilirlik, gizlilik gibi unsurları gözetmeyi öncelikliyoruz. Bu çerçevede 2021’de Ulusal Yapay Zeka Stratejisini hayata geçirdik. Hedefimiz dijital ekonomide güçlü yapay zeka sistemi oluşturarak, Türkiye’nin küresel rekabet gücünü arttırmak. Yapay zeka teknolojilerin en önemli parçası süper bilgisayarlar. TÜBİTAK bünyesinde süper bilgisayar ARF’ı devreye aldık. Aynı zamanda AB Süper Bilgisayar ortak girişimi EURO HPC kapsamında kurulan ‘MareNostrum’a ortak olduk. Bunu da bu sene devreye aldık. Özel sektörün bu süper bilgisayarları kullanması için çağrı hazırlığımızı da tamamladık. Yakın zamanda kamuoyuna duyuracağız ve özel sektörümüz bu bilgisayarları yakın zamanda kullanacak.”
TÜBİTAK’ın bilimsel projeleri destekleyerek, Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanında yetkinliğini arttırdığına dikkati çeken Gönüllü, şunları söyledi:
“Dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm ve yapay zeka alanlarında TÜBİTAK’ın burs ve destek programları kapsamında 2002’den bu yana 17 bin 682 proje ve 11 bin 664 bilim insanı ve gencimize 91 milyar lira destek sağladık. Bugün Türkiye’nin dört bir yanına yayılan 104 Teknopark’ta yer alan 11 bin firmada 114 bin personel çalışmaktadır. Türkiye’nin 56 iline yayılan 1659 Ar-Ge ve Tasarım Merkezi’nde 94 bin personeli destekliyoruz.”
– “Her yenilik beraberinde ‘fırsatları, tehditleri’ beraberinde getiriyor”
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu da yapay zekanın hızla büyüyen küresel etkisini göz önüne alarak, gelecekte çok daha yenilikçi ve üretken hale geleceğini belirterek, “Yapay zeka ve makine öğrenimi alanında kaydedilen ilerlemelere bakacak olursak ChatGPT, bu yeni dönemin en dikkat çeken uygulamalarından.” dedi.
Her yeniliğin beraberinde “fırsatları, tehditleri” beraberinde getirdiğini dile getiren Karagözoğlu, “Yapay zekanın da bir elinde hız, verimlilik ve bağlantı devrimi varsa diğer elinde çevresel etkiler ve siber güvenlik riskleri yer alıyor. Bu nedenle, yalnızca faydalara odaklanmak yeterli değil. Teknolojiyle birlikte gelen riskleri öngörmek ve bu risklere karşı da hazırlıklı olmak zorundayız.” diye konuştu.
Karagözoğlu, dünyada yaşanan gelişmelerin, yapay zeka konusunda yerli ve mili üretimin öneminin altını bir kez daha çizerek, altyapıda kullanılan yazılım ve donanımın başkaları tarafından üretildiğinde, üretenlerin izin verdiği ölçüde güvende kalındığını bildirdi.
– “Yerli ve milli yazılımlar kritik role sahip”
Yerli ve milli yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesinin, milli yazılımların desteklenmesi ve kritik altyapıların korunması için mutlaka kendimizce üretilen teknolojiden istifade edilmesi gerektiğini vurgulayan Karagözoğlu, şunları kaydetti:
“Milli Teknoloji Hamlesi çerçevesinde, yerli ve milli üretimin önemi her seferinde daha kesif bir şekilde ortaya çıkıyor. Güvenlik risklerini bertaraf etmenin en sağlam yolu, teknolojiyi dışa bağımlı olmadan geliştirmek ve yönetmek. Yerli ve milli yazılımlar kritik role sahip. Kurumumuz bünyesinde kurulan ve ‘Türkiye’nin siber kalesi’ olarak nitelendirilen Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’nde (USOM), tamamen kurumsal iç kaynaklarla geliştirdiğimiz AVCI, AZAD, KASIRGA gibi yerli ve milli yazılımlarımızı kullanıyor hem paydaşlarımızı hem de gençlerimizi aynı hassasiyetle hareket etmeleri hususunda teşvik ediyoruz.”
– “Etkinlik ortak akıl ve işbirliği oluşturulmasına fırsat sunuyor”
KKTC Bilişim Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu Başkan Yardımcısı Tayfun Aydınlı da etkinliğin ortak akıl ve işbirliği oluşturması açısından kendileri için eşsiz bir fırsat sunduğunu belirtti.
Bilişim sektöründe mesleki dayanışmanın gelişmesi bakımından etkinliğin önemli olduğunu dile getiren Aydınlı, KKTC olarak bilişimdeki yenilikleri benimseyerek, toplumsal dönüşüme katkı sağlamayı hedeflediklerini kaydetti.
– “Kişisel verilerin korunması insan onurunun korunması anlamına gelir”
Kişisel Verileri Koruma Kurulu Başkan Yardımcısı Cihan Kanlıgöz de teknolojik gelişmeleri anlamlı kılan esas unsurun insana ait değerlerin göz önünde tutulması olduğunu söyledi.
İnsana ait temel değerlerden birinin kişinin mahremiyeti olduğunu anlatan Kanlıgöz, “Kişisel verilerin korunması insan onurunun korunması anlamına gelir. Mahremiyete yönelik risklerin artmasıyla kişisel verilerin korunması da önemini arttırdı. Dijital teknolojilerin gelişimi bireyin mahremiyeti açısından çeşitli problemleri beraberinde getirmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Kanlıgöz, yapay zekaya adapte olmakla birlikte risklerine de hazırlanmak gerektiğini kaydetti.
– “Artık teknolojilere yön vermemiz gerekiyor”
TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe de bilişimin sunduğu fırsatlarla, tüm sektörlerde dijital kalkınmanın kaldıraç gücü olduğuna inandıklarını dile getirerek, bilişim ve dijital dönüşümün, sadece teknoloji meselesi değil, aynı zamanda ülkenin küresel rekabet gücünü artırma yolundaki en önemli adımlardan biri olduğunu ifade etti.
TBD olarak yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Aktepe, “Yapay zeka, büyük veri, siber güvenlik, yeşil teknoloji gibi alanlar, geleceğimizi şekillendirecek teknolojiler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu teknolojilerin içinde var olmak yetmez, artık bu teknolojilere yön vermemiz gerekmektedir.” dedi.
TBD Ankara Şube Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Erzurumluoğlu ise yapay zekanın, ekonominin ve toplumun neredeyse her alanına dokunan niteliğiyle dijital devrimin en geniş pencerelerini araladığına işaret ederek, yapay zekanın tetiklediği bu teknolojik dönüşümün, ekonominin ve toplumsal sistemin dinamiklerini kökten değiştirdiğini kaydetti.
Yapay Zeka Politika ve Stratejileri, Yenilikçi/Yeşil Teknolojiler ve Güvenlik, Kapanış Özel Oturumu, Vizyon 2028 6’ncı Kamu ve Sektör Buluşması olmak üzere 4 oturumun gerçekleşeceği etkinlik, 10 Kasım’da sona erecek.